İğneada’da Nerede Kalınır? Ne Zaman Gidilmeli? Ne Yenir? Nerelere Gidilir?
İğneada’da Nerede Kalınır? Ne Zaman Gidilmeli? Ne Yenir? Nerelere Gidilir?
İğneada, Kırklareli iline bağlı olan, İstanbul’a 2,5 saat uzaklıkta ve Karadeniz’e kıyısı olan küçük bir ilçedir. 2024 yılında eşim ile birlikte yapmış olduğumuz 3 gece 4 günlük tatil sonrasında almış olduğumuz notlar için bu yazıyı hazırlıyorum. Yazıya başlamadan önce belirtmem gerekir ki, küçük bir yerleşim alanı olduğu için haftalarınızı harcamanızı gerektirmeden verimli bir tatil geçirmeniz mümkün.
İğneada’da Nerede Kalınır? İğneada’ya Ne Zaman Gidilmelidir?
İğneada çoğunlukla butik otellerin, kamp alanlarının ve bungalovların bulunduğu bir bölge. Öncelikle ormanlık alanın ve denizin birlikte bulunduğu bir alan olduğundan dolayı, sıcaklar bastırmadan ve yağmurlar başlamadan gitmek önemli. Çünkü sıcaklar artış gösterdiği zaman sivrisinek problemi baş gösteriyor. Yağmur yağdığında ise ne bölgedeki ormanda ne de sahilde yürüyüş yapmak imkânsız hâle geliyor. Tüm bu şartlar altında Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim ayları tatil için daha verimli aylar olarak dikkat çekiyor.
Hem kurumsal olması, hem rakiplerine göre uygun olması, hem de lokasyonu nedeniyle bizim tercih ettiğimiz konaklama mekânı, Nayu İğneada oldu. Münferit odalardan oluşan tatil alanı; arkasında Longoz ormanları, önünde Karadeniz ve sağ tarafında yer alan Mert Gölü ile bizim beğenimizi kazandı.
İğneada’nın İstanbul tarafından hemen giriş kısmında yer alan konaklama mekânında ücretli ve ücretsiz birçok etkinlik sunuluyor. Rehber eşliğinde orman gezisi, kano gezisi, ATV turu, okçuluk, masa tenisi, spor alanları gibi birçok farklı şekilde planlama yapabiliyorsunuz. Odalar, tuvalet ve banyoların temizliği bizim için oldukça önemliydi. Elbette mekanın eksi hanesine yazılacak durumları da var. Örneğin içme suyunun bile ücretli olması bizi şaşırtan olumsuzluklardan biriydi. Yemekler 10 üzerinden 7 puan alırken, fiyatlarının bir tık yüksek olması “herhalde otel olduğu için” diye düşündürttü. Ayrıca genel olarak İğneada’nın problemi olan köpek problemi, maalesef burada da mevcuttu. Sahilde çok sayıda köpek ve haliyle köpek pislikleri dikkatimizi çekti. Öyle ki ikinci gün sahile inmek istediğimizde üzerimize köpeğin koşması ve saldırgan tavırları nedeniyle bu plandan vazgeçmek durumunda kaldık.
Tabi şunu da belirtmek gerek. Nayu 2025 yılı Ocak ve Şubat aylarında kapsamlı bakım-tadilat işlerine girişti. Şu an güncel durum daha iyiye gitmiş olabilir. Ayrıca burada konaklamak istiyorsanız 2 gece kalana 1 gece de bizden kampanyasının olduğu döneme denk getirmenizi özellikle tavsiye ediyoruz.
İğneada’da Nerede Yenir? İğneada’da Ne Yenir?
Bizim gibi yemek yemeyi seven ancak temiz ve lezzetli yemek arayanlar için bu konu oldukça büyük önem arz ediyor. İlk gece otelde yiyerek fiyat/performans konusunda hayal kırıklığına uğradığımız için, çevrede bulunan esnaflarla görüşerek onların da yönlendirmeleriyle sonraki iki gün için gideceğimiz restoranları belirlemiş olduk. Eee nihayetinde bu konunun en iyisini bölge esnafı bilecek değil mi?
Öncelikle ikinci gün yemek ihtiyacımız için Mest Cafe’yi tercih ettik. Kendi kasaplarının da bulunuyor olması, zaten et ürünlerinin ne kadar iyi olacağını tahmin etmemizi sağladı. Nitekim haksız da çıkmadık, sipariş ettiğimiz kasap köfteler bizi oldukça memnun etti. Ancak köfteden daha çok bizi şaşırtan, mükemmel lezzete sahip mercimek çorbaları oldu. Bu lezzeti bırakın herhangi bir restoranda, anne evinde bile yemek mümkün değil. Bu bölgeye yolunuz düşerse, ilk yemek mekanınızın burası olmasını kesinlikle tavsiye ediyoruz.
Üçüncü günkü yemek ihtiyacımız için ise, Adaport Restoranı; tercih ettik. İğneada’nın hemen merkezinde yer alan bu küçük aile işletmesi de bizi oldukça şaşırttı diyebiliriz. Mantı ve pizza siparişlerinde bulunduk. Lezzet olarak 8/10 diyebiliriz. Ancak bundan öte restoran sahibi amcamızın nazikliği ve naifliği bizi derinden etkiledi. Şu günlerde ihtiyaç duyduğumuz şeyi kendisinde bulduk diyebilirim.
Tabi eklemeden de geçemeyeceğimiz bir konu daha var. Adaport’un hemen yanında, sahil kesimine bakan bir de Adaçayı Kafe var. Burada da tatlı ve dondurma seçenekleri mevcut. Bir yandan dinlenirken bir yandan denizi seyrederek rahatlamak isterseniz, kahve ve tatlı molası için uğranabilecek bir mekan.
İğneada’da Nerelere Gidilir?
Konaklama ve yemek konularını çözdüysek, gelin bir de nerelere gidilebilir ve ne yapılabilir onları konuşalım. Zaten yazının başında bahsettiğim üzere kano turu, ATV gezisi en sık yapılan şeyler. Ancak biz hem bütçemizi zorlamamak hem de daha sonraki ziyaretlerimizde yapabileceğimiz bir aktivite kalsın diye bunları yapmadık.
Longoz Ormanları içerisinde, 4 km uzunluğunda bir parkur bulunuyor. Konakladığımız mekan tarafından görevlendirilen bir rehber personel ile birlikte yaklaşık 2 saatte bu parkuru tamamlamak mümkün. Ağaçların içinde tertemiz havası, türlü çiçek ve mantar çeşitleriyle insanın ruhunun rahata erdiği bu ormanın yolları da oldukça ilgi çekici. Yağan yağmurların oluşturduğu hatlar 3-4 metre boyutlarına ulaşmış durumda. İşte tam da bu nedenle yağışlar varken gitmemeniz gerekiyor. Ancak özellikle sonbaharda gidilirse, gerçekten unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Longoz Ormanları turu muhtemelen temiz hava nedeniyle sizi yorgun düşürecektir. Bu nedenle bir sonraki gün gidip gezilebilecek yer olarak Fransız Feneri’ni önerebiliriz. Bir diğer adı Limanköy Feneri olarak da bilinen bu fener, 1866 yılında Sultan Abdülmecid tarafından Fransızlara yaptırıldığı için bu ismi almıştır. Elektriğin olmadığı dönemlerde gazyağı ile aydınlatma yapılan bu fener, şimdilerde 37 km uzaktan görülebilen ışık yayarak denizcilere yoldaş olmaktadır. Açıkçası bu alanla ilgili bizi üzen tek şey, çevre bakımının oldukça yetersiz olması ve çevresindeki çöpler diyebiliriz.
Bu iki mekan dışında Mert Gölü de dinlenip mola vermek, huzur bulmak için tercih edilebilecek bir alan. Konakladığımız bölge bu göle komşu olduğu için ekstra bir gezi ihtiyacı hissetmedik. Kalan zamanınızda da beldenin içerisinde dolaşıp, küçük esnaftan hediyelikler almanız mümkün. Biz Yıldız Tuhafiye Hediyelik Eşya dükkânından alışveriş yaptık. Abla hem çok güler yüzlü hem de bize gidilecek yerler ve restoranlar hakkında çok destek oldu. Gitmek isterseniz diye Google Maps linkini de bıraktık.
Genel olarak İğneada ile ilgili aktarabileceklerimiz bu kadar. Eşiniz, aileniz ya da arkadaşlarınızla birkaç günlüğüne kaçamak yapmak için uygun bir belde diyebiliriz. Umarız ki bu yazı sonrası sizlere bazı fikirler kazandırabilmişizdir.
Kırklareli’ne bağlı olan, İstanbul’a 2,5 saat uzaklıkta ve Karadeniz’e kıyısı olan bir beldedir.
Nayu, Longosphere gibi kurumsal mekanlar dışında butik oteller de mevcuttur.
Bu konuda iki restoran öneriyoruz. Birincisi Mest Cafe. Köfte ve mercimek çorbaları çok başarılı. İkinci mekan Adaport Cafe. Oranın da pizzaları ve mantıları başarılı.
Longoz ormanları, Mert Gölü, Fransız Feneri gidilebilecek yerler. Kano turu ve ATV turu da yapılabilecek etkinlikler arasında.